Vali Seddar Yavuz, Altaş Tv’de Orhan Gündoğdu’nun hazırlayıp sunduğu “Konuşan Türkiye” programının canlı yayın konuğu oldu.
Vali Seddar Yavuz, konuk olduğu “Konuşan Türkiye” programında, eğitim hayatı, meslek seçimi, valilik görevi, Ordu’ya atanması, Ordu’da devam eden yatırımlar, turizm, ulaşım, enerji, organize sanayi bölgeleri konularında, program yapımcısı ve sunucusu Orhan Gündoğdu’nun kendisine yönettiği soruları, samimi bir şekilde cevaplandırdı.
“Mülki İdare Amirliği Mesleğine Girmeye, Ortaokul 2. Sınıf Öğrencisi İken Karar Verdim”
Programın yapımcısı ve sunucusu Orhan Gündoğdu’nun, mülki idare amirliği mesleğini nasıl seçtiğine ilişkin sorusuna karşılık açıklama yapan Vali Seddar Yavuz, mülki idare mesleğine girmeye ortaokul 2. sınıf öğrencisi iken karar verdiğini belirterek, “Mülki idare amirliği mesleğinin, topluma en iyi hizmet edebilme alanlarından bir tanesi olduğunu düşündüm. Çünkü, bizim mesleğimiz; eğitimden sağlığa, güvenliğe, sosyal hizmetlere, sosyal yardımlara, kısacası devletin tüm işlevlerini bir arada yapabileceğiniz komplike bir iştir. Dolayısıyla ben de bu ideal peşinde koştum. Rabbimiz de nasip etti” dedi.
“Rahmetli Babama Çok Şey Borçluyum”
Rahmetli babasının çok okuyan ve kendisini yetiştirmiş birisi olduğunu dile getiren Vali Yavuz, “Rahmetli babam, bizim eğitimimize fevkalade önem verdi. Benim, ilkokul öğretmeninden sonraki hocam, babamdır. Bu meslekte elde ettiğim bir çok başarının, fikriyatımın, büyük ölçüde temelini babam atmıştır. İnsanları sevmeyi, kimseyi ayırmamayı, koşulsuz yardım etmeyi babamdan öğrendim. Rahmetli babama çok şey borçluyum” diye konuştu.
“Türkiye Cumhuriyeti Devletini Temsil Edebilmek, Onurların, Şereflerin En Büyüğüdür”
İlk Valilik görevine atandığı zamanki duygularını dile getiren Vali Yavuz, “Her mülki idare amiri, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Hükümetini temsil etmek, o makam arabasında bayrağını dalgalandırmak, onurunu, şerefini yaşamak ister. Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil edebilmek, Hükümetini temsil edebilmek, onurların, şereflerin en büyüğüdür. Dolayısıyla bir ile Vali olarak atandığınızda, inanılmaz bir sevinç ve bunun yanında mutluluk ve gözyaşları geliyor. Bu görev, uzun bir emeğin sonucudur. Yaklaşık 21 yıl ülkemizin çeşitli bölgelerinde kaymakamlık yaptıktan sonra Uşak iline Vali olarak atanmam, yıllardır emek verdiğim bir işin sonucunu almış olmanın gururunu yaşattı. Benim Vali olmam, aynı zamanda hem ailemin, hem de yaşadığım bölgede gençlere rol model olması bakımından da fevkalade önemliydi. Bir çiftçi ailesinin çocuğunun, bu devletin üçüncü şehrinde valilik yapabilmesi gerçekten çok anlamlıdır. O yüzden hem kendi adıma çok mutlu oldum, hem de benim konumumda olan gençlere doğru bir örnek olduğumu düşünüyorum. Makamlar, mevkiler ve zenginlik, lütuf olduğu kadar imtihandır. Rabbime, beni utandırmaması, bu devlete ve millete layığı ile hizmet etmeyi nasip etmesi için de dua ve niyazda bulundum” şeklinde konuştu.