Yeni torba yasada, şirket haberlerine ilişkin bazı kısıtlamalar getirilmesi medyada tartışılıyor…

İlgili maddede; “Basın Kanunu’nda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından birisi vasıtasıyla bir şirketin itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz. İsimleri belirtilmese dahi şirketlerin güvenilirliği konusunda kamuoyunda tereddüde yol açacak veya şirketlere duyulan güveni sarsacak veya şirketlerin mali bünyelerinin olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikte asılsız haberler yukarıda belirtilen araçlarla yayılamaz” deniliyor…

Bazı basın meslek kuruluşları, buna karşı çıkıyor…

Endişeleri var ama bu memlekette birçok şirket, iftira niteliğindeki yayınlarla

Şantaja uğrayarak, karalanmak istendi…

Aleni para talebinde bulunmaları telefon tapelerine bile yansıdı…

Aslında; yalan ve iftiralarla kurgu haberler yaparak insanları itibarsızlaştırmaya çalışanlar medyadan dışlamak adına söz konusu teklifin yasalaşması doğru olur!..

Basın kuruluşlarının siyasal anlamdaki endişelerini anlıyorum ama şantajcıların nice canlar yaktıklarını da belirtmek istiyorum…

Bu ülkede, “Kalem, ehlinin elinde Musa’nın asası; ehli olmayanın elinde de Allah’ın belasıdır” sözünü de unutmayalım!..

Büyük ADAM!

‘Türk Ülküsü’ adlı kitabında ‘Büyük Adam’ adlı makalesinde çok değerli bulduğum hangi şahsiyetlere büyük adam demeli? Yazısından alıntı yaparak sizlerle paylaşmak istedim buyurun okuyun..

Büyük adam, her şeyden önce iyi niyet sahibi adamdır. İcraatındaki amiller, toplumun yükselmesidir. Kendisinin bir çıkar kaygısı yoktur. Büyük adam her devirde erdem ve meziyet diye tanınan vasıfların birçoğuna sahip adamdır. Büyük adam özel hayatında da yüksek ve temiz olan adamdır. Birtakım meziyetleri olan reziller hiçbir zaman büyük adam değildir. Sözü ile işi arasında zıtlıklar bulunmayan, yalan ve hileden payı bulunmayan büyük adamdır. Adam seçmesini, her işin ehlini bulmasını bilen büyük adamdır. Sözün kısası büyük adam pek seyrek yetişir. Bir millet için büyük adam yetiştirmek ne kadar büyük bir mutluluksa, yetiştirememek de o kadar büyük bir felakettir. Bundan daha büyük ve korkunç olan felaket ise alelade adamları büyük sanacak kadar gafilleşmektir.

7 İNDİ, 27 BİNDİ!

Gıda fiyatlarındaki artışa bir nebze derman olmak için devlet 115 çeşit gıda da KDV’yi yüzde 8’den, yüzde 1’e, yani yüzde 7 oranında indirildi.

Yaklaşık 1.5 ay önce başlayan uygulama ile fiyatlar cüzi de olsa indi. Sonrasında ise tekrar ben diyeyim “usul usul”, siz söyleyin “yavaş yavaş” arttırılarak üzerine bindirildikçe bindirildi. Başka bir tabirle KDV söz konusu edilerek “Yalandan yere indirildi.”

Misal mi?

Anlı şanlı marketlerden birinden sokak kedilerine vermek için 10 yıldır malum sosislerden alan birisi olarak, KDV indirimi ile 14.90 olan fiyata 13.90 etiketi kondu. Ama 5 gün sonra etiket 15.90, 15 gün sonra 17.90, sonrasında 19.90, şimdi ise 20.90 olarak yazıldı. Yani dolmuş için kendisinden 15 lira isteyen yolcunun yaptığı itiraza da şoförün verdiği; “Dün 5, bugün 15, yarın 25” cevabı misali…  Yüzde 7 KDV indiriminden sitayişle dem vurulurken, yüzde 27 zam bindirimi kimlerin bilemem, ama devletin hiç ama hiç umurunda değil!

                              CÜBBELİ AHMET’TEN… 

Nam-ı diğer Cübbeli Ahmet Hoca, kütükteki kaydı ile Ahmet Mahmut Ünlü’yü seversiniz-sevmezsiniz! Beni enterese etmez. Ben, güncelliği olan söylediklerinden bazılarının isabetliliğine bakarım.

“Namazımız doğru olsaydı, bugün bu hale düşmezdik” diyen Cübbeli Ahmet’in şu sıralar en dikkati çeken sözlerinden biri de, sosyal medyada tarifini herkesin kendine göre yaptığı zina üzerine. Ahmet Hoca; “Allah’ım bu zina edenlerin kuvvetlerini iptal eyle” diye dua ettiğinde, cemaatten biraz kısık da olsa “amin” cevabı gelince devamını şöyle getiriyor:

“Aman dikkat edin. Sonra piliniz biterse ‘Hoca bana beddua etti’ demeyin.”

Bakkal Amca…

Bizler Hayat pahalılığından vatandaş olarak şikayetçiyiz.

Ancak vatandaş olarak bir sorumluluğumuz var mahallemizdeki küçük esnafa karşı. Onları yaşatmak, bu ekonomik sıkıntıyı onlar açısından minimuma indirmek için mahalle bakkalından, esnafından alışveriş yapalım. Hani bir skeç vardı; “Alışverişe DİM’e gidersin ama cenazene bakkal Ahmet Amca gelir” diye… Hesap o hesap… Sadece mahalle esnafı değil, yerli ürün almalıyız. Ordu’nun ürününü, burada, bu memlekette, bu memleketin insanının, fabrikasının ürettiği ürünleri almalıyız. En azından Ordu’nun parası Ordu’da kalsın…

ÖZKÖK

Ordu’nun en eski yerli marketi  ÖZKÖK Alışveriş Marketi yeni yerine taşınması ile eski binanın ne olacağı konuşuluyordu.

Tadilat nedeniyle yeni yerimizde hizmet veriyoruz açıklaması sonrası eski ÖZKÖK binasını İSTİKBAL Mobilya mağazasına verildiğini ve tadilatın bu yönde devam ettiğini öğrendik.

YAŞARLAR Grup tarafından İSTİKBAL Mobilya mağazası olarak düzenlenecek olan binanın tadilat çalışmalarına yakında başlanacağını öğrendik.

Bu arada ÖZKÖK AVM ikinci mağazasını Dörtyol mevkiinde açma planlaması içinde.

Bizde her iki tarafa hayırlı olmasını diliyoruz.