Dilenciler ve Motosikletler
Kim ne derse desin bu şehrin sahibi yok…
Onun için sahipsiz şehrin sorunu da derdi çok olur..
Aylardan beri yazıyoruz çiziyoruz en yukarıdan aşağı doğru herkes okuyor ama kimsenin “gıkı” çıkmıyor.
Sanki bu şehirde sadece ben yaşıyorum bundan sonra yazmaya çizmeye gerek yok Mustafa Köksal gibi karikatür çizer fıkra yazarım.
Sokaklar küçük yaştaki kız ve erkek çocuğu dilenciden geçilmiyor insanların ayaklarına yapışıyorlar.
Polise telefon açıyorum tamam bakacağız deniliyor ama “çıt” yok…
Zabıtalara söylüyorum “abi yapacak bir şey yok” diyorlar.
Ben merak ediyorum kim bunlara bir şeyler yapacak adresi söyleyin bizde şikayetimizi oba göre yapalım..
**
Bir başka konu ise caddelerde akrobasi gösterisi yapan plakasız motosikletler..
Motosiklet sürücüsü dershanelerin çok olduğu öğrencilerin yoğun olduğu Osmanpaşa caddesinde motoru öyle bir bağırtarak hız yapıyor ki havası “bin beş yüz” polisler bile gülerek seyrediyor!
Ne yapayım bugünde yazayım da yarın bende yarın seyrederim, bir kaza olursa bu yazıyı hatırlarım…
At arabası ve Nostalji Turu…
Uzun zaman olmuştu görmemiştim önceki gün üzerinde de 12-13 yaşlarında bir erkek ve bir kız çocuğu olmak üzere iki çocuk vardı.
At arabasını bu çocukların kullandığını görünce sahil yoluna Büyükşehir Belediyesi tarafından konulan “nostaljik Tramway” dan sonra acaba buda geçmişimizi mi yaşatmak için nostalji olarak sokaklara çıkarıldı diye düşündüm.
Fakat birkaç dakişka sonra gördüğüm tablo benim yanıldığımı ortaya koydu. Çocukların kullandığı at arabası kemer köprü yanında bir samancıya yanaşarak yükünü aldı orda bekleyen çocukların babası da dümene geçerek at arabası ile yükünü taşımak için harekete geçti ve yola devran oldu.
Hainlere Operasyon…
Biz aylardan beri yazıyoruz çiziyoruz bu vatan hainlerinin hala aramızda dolaşıyor iddialarını..
Bir kez daha sokakta konuşulan iddiaları tekrarlıyoruz bunların kafalarını koparmadıkça hainlikleri bitmez..
Bakın size küçük bir örnek vereyim hala iş dünyası veya bürokratlarda bir çok insanın araçlarındaki plaka harfleri (FG veya HE)…
FG’nin hain Fetö Gülen’in baş harfleri ya “HE” ne diye sorarsanız kendilerini kamufle etmek için kullandıkların (Hoca Efendi) nin kısaltılmış harfleri…
Ordu Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin Cumhuriyet Savcılığının ortaklaşa takipleri sonucunda yapılan operasyon sonucunda herkes tarafından bilinen 43 şüphelinin gözaltına alınması 6 aylık bir çalışmanın ürünüdür tebrik ediyoruz…
Konu ile ilgili Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının açıklaması:
Cumhuriyet Başsavcılığımızca, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Ordu ilimizde yeni yapılanmasına yönelik olarak yürütülen soruşturma kapsamında; yaklaşık 6 ay süreyle yapılan iletişimin dinlenmesi, teknik araçlarla izleme ve fiziki takip faaliyetleri sonucu tespit edilen şüphelilere yönelik olarak 23/09/2021 tarihinde arama, el koyma ve gözaltı tedbirleri uygulanmış ve toplam 43 (kırküç) şüpheli gözaltına alınmıştır.
Şüpheliler arasında yer alan ve bu yeni yapılanmada mütevelli üyesi olarak tanımlanan 10 şüpheli, Gülyalı ilçemizde bulunan bir restoranda toplantı halinde bulundukları sırada, himmet olarak aralarında topladıkları paralarla birlikte suçüstü yakalanmışlardır.
Bölmeyin Bizi…
Ne zaman seçim dönemine girilse;
toplumun sinir uçlarına dokunacak söylemler geliştirilerek,
bundan nemalanma hesapları yapılıyor…
“Kürt sorunu” konusu da öyle bir şey işte…
Birileri yine onu raftan indirerek, kamuoyunun önüne attı…
Bu ülkede, hangi etnik yapının diğerine üstünlüğü var, söyler misiniz?..
Kim Kürt, Gürcü, Arap ya da Çerkez kökenli olduğu için bu ülkede ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördü?..
Bırakın insanları siyasette iş dünyasında sporda sosyal hayatta bölmeyi araya nifak tohumları ekmeyi birlikte hareket etmeyi sevmeyi öğretin….
Bizim şu anda bir olmaya birlikte hareket etmeye birbirimizi sevmeye ihtiyacımız var…
Sevgi saygı Merhamet…
Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber…
Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü peygamber?” diyen Necip Fazıl’a
sözümüz yok elbette de genç bir ölüyü bu kadar erken beklememeliydi, taze mezar!..
Oysa daha yapacak çok işleri vardı!.
Kelimelerini sıralayarak başlarız arkasından methiyeler düzmeye…
Oysa onun sağlığında nasıl biri olduğunu sorsalardı belki de farklı şeyler söyleyecektik.
Kimden bahsediyorum biliyormusunuz..
İçimizdeki sevgiden saygıdan ve merhametten…
Onları da kaybettik ya başımız sağ olsun…
GAZETECİNİN DUYGULARI…
Fatsa’da yayın hayatını sürdüren Güneş Gazetesinin sahibi gazeteci arkadaşımız Feridun Altuntaş bir süre(5 ay) önce 38 yıllık hayat arkadaşını yakalandığı amansız hastalık sonrası kaybetmişti.
Bir güzel abla bir güzel gönül insanıydı,genç yaşında aramızdan ayrılan Tülin Altuntaş..
Onu yazmaya ne sayfalar ne kelimeler yeterdi tanımaktan gurur duyduğum bir sevgi abidesiydi o…
Allah’ım rahmet eylesin…
Önceki akşam dostları ve sevenleri rahmetli Tülin Altuntaş ablamızın gıyabında yaş günü kutlaması sürprizi yaşanmış.
Bu sürpriz karşısında şaşıran arkadaşımız Gazeteci Feridun Altuntaş kutlama sonrası aşağıdaki sözlerle duygularını anlatmış bizde köşemize taşıyarak sevinç ve hüüzme ortak olalım dedik…
38 yıllık hayat arkadaşım, her şeyim 5 ay önce beklenmedik bir şekilde hayatının baharında kaybettiğim Tülin Altuntaş’ın doğum gününü Bolaman Park’ta gıyabında kutladık.
Mükemmel bir organizasyonla doğum gününü kutlamamıza vesile olan sevgili kardeşlerim Yeşim Torluoğlu, Faruk Gür ve Bolaman Park personeline gönülden teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, var olsunlar. Dostluk, arkadaşlık bambaşka bir şey. Tülin’cik ne kadar çok sevenin varmış. Günler geçtikçe daha iyi anlıyorum. Yeşim hanım ve Faruk bey, salonu öylesine güzel hazırlamışlar ki, sen aramızdaymışsın gibi yaş günün pastasını kestik. Seni andık. Tüm dostların seni dualarla andılar. Ruhun şad, mekanın cennet olsun güzellik. Elbet bir gün kavuşacağız.