Ana Sayfa Yazarlar 13.02.2019 1195 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

25.Saat!

2

AK Parti İl başkanı Halit Tomakin ile yaklaşık 30 dakika süren farklı ama güzel bir sohbet ettik.Esnaf ziyaretlerine başladığını söyleyen  Halit Tomakin ile uzun yıllara dayanan bir dostluğumuz var be4nim için siyasetin dışında bir dosttur.Halit Tomakin eleştiriler açık olduğu kadar samimi söylemlerde bulunan bir yapısı ile düzgün işler yapmaya gayret eder.

AK Partide son günlerde yaşanan istifaları ve belediye meclis üyeliği başvurularındaki sıkıntılar dahil 31 Mart 2019 seçimlerinde AK Partinin yol haritasını konuştuk.

Kısacası güzel bir sohbet oldu…

Sohbet sonrası aklıma aşağıda kenarda bekleyen yazım geldi buyurun okuyun…

***.

Boşa dememiş büyüklerimiz…

“40 gün deli deme, deli olur” diye…

Çünkü 40 gün birine deli derseniz…

Delirmez belki ama…

Duyanlar için oluşan algı, onun ‘deli’ olduğudur…

***

Hane hep deriz ya…

“Ben kendimi biliyorum, kendimden eminim” diye…

Ihhhh! Yetmez…

Hele günümüzde…

Önemli olan sizin nasıl bilindiğinizdir…

Sizi tanıyanların…

Tanıyanları tanıyanların…

Ve onların tanıdıklarının…

Sizin hakkındaki duyumları neyse…

Siz O’sunuz!

Fazlasıyla, eksiğiyle…

Doğrusuyla, yanlışıyla…

Yani 25’inci saatinizde sizinle ilgili oluşan algı…

Sizin yokluğunuzda sizinle ilgili yapılan değerlendirmeler…

Kulaktan kulağa…

Ağızdan ağıza dolaştığı kadarıylasınız!

***

Hani hep derler ya…

“İnsan ya anasıyla ya da anısıyla anılır” diye…

İşte bu da onu anlatır…

Bazen yaptığınız kötü şeyler, yapmadıklarınızın potansiyeli…

Bazen yaptığınız iyilikler, yapacaklarınızın teminatıdır…

Ama bazen…

Asla her zaman değil!

***

Günümüzün bir kötü tarafı daha var…

“Anasıyla anılma” genelde 2-3’er kişilik gruplar içinde olur…

Ama bu aynı sayısal gruplarla binlere ulaşabilir…

Gruplardaki övmeler ise ‘yağcılık’ süzgecinde kalabilir…

Yani…

O grubunda içinde yer alırsınız ama kimse size bunu söyleyemez…

Sonra da bir bakmışınız…

Hakkınızda oluşan algı…

Taaa… derinlere kadar uzamış gitmiş…

Ve siz…

Yönetemediğiniz algınızın kurbanı oluvermişiniz!

***

Peki nasıl yöneteceğiz o 25’inci saati…

Farkına varmadan oluşturduğumuz algıyı…

Çok basit…

Aynaya bakarak!

Kendinizi savunma mekanizmasının korumasından kurtarıp eleştirerek…

Ve…

O eleştiriler önderliğinde uzun süre…

İçerdekiyle, dışardakinin aynı kişi olmasını sağlayarak…

Yani…

Öz de iyi özellikleriniz varsa, onu ortaya koymaktan çekinmeyin…

Kötü özellikleriniz varsa…

Annenizden özür dileyin!

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri