KAPTAN…
Bu kentte şu hassas dönemde her kafadan bir ses çıkıyor…
Her önüne gelen ‘iyi niyetle’ olsa da ortaya çıkıyor…
Dedikodular almış başını gidiyor..
Ortaya atılan iddialara kimse doğru dürüst cevap vermiyor.
Hassas zamanların hassas yönetimi olur…
Zor zamanlarında zor…
Denizde dalga yokken herkes kaptandır…
Kaptanın kalitesini dalgalar belirler…
ORDU’da kaptan yok mu?
Şu ana kadar var gibi göremedim ben.
Ya siz?
3 Y ve MÜCADELE
Yoksulluk, Yolsuzluk ve Yasaklarla mücadele edilecekti…
Yoksulluk tavan yaptı…
Yolsuzluk gırla gitti…
Her şey yasaklandı…
3 Y ile mücadele edilecekti…
3 Y teşvik edildi…
Eskiden bir iddia varsa devletin yetkilileri önce araştırma başlatırdı…
Şimdi iddiayı konuşana suç duyurusunda bulunuyor…
Eskiden kamu gücünün şiddetine karşı tedbirler artırılırdı…
Şimdi orantısız şiddete delil elde edilmesi engelleniyor…
Eskiden şike, teşvik, kayırma usturuplu yapılmaya çalışılır…
Yapanlar kılıf arardı…
Şimdi her şey aleni…
Yeter ki ardında güç olsun!
BECERİKLİLER!
Siyasi partilerin genel başkanları bu işi biliyor…
Ne kadar becerikli siyasetçi varsa bir yerlere getiriyor…
Öyle ya…
‘Aile bütünlüğünü korumak’ için ‘eş durumu tayinini bile beceremeyen’…
İşini adalette çözmeye çalışırken…
Sadece siyasetçi ve üst düzey kamu yöneticilerini misafir eden başkanların kararlarıyla yakılan…
Torpilliler için gerekmeyen ‘norm kadro’ kuralına takılan, bizim gibi beceriksizleri siyasette bir yerlere getirecek değil ya!
Onun için iyi becerenler iyi becermeye devam ediyor..
BELA!
Toplum öyle olmuş ki, aldığınız nefesten nem kapıyor.
Ensenizi kaşımak için elinizi kaldırsanız bir anlam çıkarıyor.
Aracınızla sollama yaparken alınganlık gösteriyor.
Yorum yapmadığınız ortamda sizi günah keçisi yapabiliyor.
Açıkçası bela beklenmedik yerde gelip önünüze dikilebiliyor..
‘Allah görünür görünmez kaza ve belalardan bizi korusun.’
Birde fitne ve fesat düşüncelerden.
Aynı Teraneler…
Her sene Fındık sonrası başlarız söylenmeye…
Bir daha köye gelmek mi…
Bir daha fındık toplamak mı…
Seneye yine aynı terane, aynı sözler, ısrarlar…
Çocukların yine yumuşak yüzüyle boynunu bükmeler.
Yine her sene olduğu gibi bir koşturmaca.
Bunlar bizim belki on güne sıkışan tempo.
Ama köylüde dur durak yok.
‘Köylü Milletin Efendisidir’ sözleri o kadar anlamlı ki.
Biz o köylünün yaşamında figüran dahi olamayız.
Milletin efendisi karşısında boynumuz kıldan ince.
Her yıl bir daha köye gelmek mi diye söyleniriz de.
Köylümüze sırtımızı dönmeyiz.
Dönemeyiz de sadece her sene fındık sonunda aynı teraneleri
mırıldanırız..
İmam Hatip Yolu..
Altınordu ilçemizin İmam Hatip yolu başta olmak üzere bazı dar sokaklarında sokağın her ki tarafına da araç parkı yapıldığını ve çift taraflı trafik hareket olduğunu bunun büyük bir sıkıntı yarattığını defalarca kaleme aldık.
İmam hatip yolu üzerinde çift taraflı araç parkı ve gidiş gelişle akan bir trafik seyri var.
Yine sokak aralarında zaten dar olan sokakların her iki tarafına da yapılan araç parkları yüzünden daraldığını, böylece sırf tek araçlık bir boşluk kaldığını ve trafiğin de bu tek şeride düşen alanda işlediğini bilmeyen yok.
Her defasında bu şehrin en önemli sıkıntılarından bir tanesi TRAFİK diyoruz ama yıllardan beri çözümü göremiyoruz..