Ana Sayfa Yazarlar 3.07.2022 443 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Mülteci Şehri Olduk!

Ne yalan söyleyeyim, ben yazmaktan bıkmadım bıkmayacağım..

Turizm şehri olacağız derken tabiri yerinde ise “Mülteci” şehri olduk.

Sağımız solumuz dilenci ve çöp toplayıcıları ile doldu.

Cami avlusunda onlar…
Kasabın, manavın, marketin ve lokantanın önlerinde onlar…
Caddelerde, kucaklarında çocuk dilenen yine onlar…
Dün, bir arkadaşımın annesinin cenazesi için Orta  Cami’deydim…
Cenazeden sonra arkadaşımın işyerine uğradım  …
Gördüğüm manzara karşısında etkilenmedim desem yalan olur!..
Her yerde dilencilik yapan mülteci kadınlar vardı…
Hani, dua edip, avuç açmakla yetinseler, gam yemem…
Dükkanlardan çıktıktan sonra da insanın peşini bırakmıyorlar…
Sadakayı alana kadar, takipteler…
Yazmak istemem ama “kene” gibi yapışkan tipler…
Esnaf da şikayetçi…
Daha önce yazmıştım…
Mülteci konumundaki bu insanlar, yatırımcı, mühendis, doktor ya da teknik eleman iseler memlekette kalsın; ama bu dilenciler değil…
Söyleyecek söz bulamıyorum ama “bu kadarı fazla” diyorum…
Bu merhamet sömürücüleriyle mücadele etmek, belediye zabıtalarının görevidir…
Bu şehrin en kalabalık alışveriş bölgesinde, böyle bir manzara karşısında neden görevlerini yapamıyorlar, anlamak mümkün değil!..
Türk dilencilere göz açtırmayıp, topladıkları paralarla birlikte görüntülerini medyaya servis edenler, mülteci dilencilere karşı neden bu kadar “müsamahakar” davranıyor?..
İnanmayan gitsin baksın!..
Eğer bu manzaradan esnaf ve vatandaşın şikayetine rağmen rahatsızlık duymuyorlarsa, söyleyecek sözüm yok!..

İlginizi çekebilir

Eskilerden Kalanlar

Eskilerden Kalanlar

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri