Ana Sayfa Yazarlar 3.03.2021 861 Görüntüleme
Temel AŞAR

Hayat ne uzun ne kısa sadece yaşadığın gün kadardır.

Kontrollü Normalleşme…

Beklenen açıklamayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı ve çok yüksek riskli illeri kapsayan bölgemize “Kırmız Kart” göstererek kademeli normalleşme dönemini harekete geçirdi.

Aralarında Ordu’nun da yer aldığı Balıkesir, Edirne, Burdur, Sakarya, Konya, Aksaray, Sinop, Samsun, Amasya, Tokat, Osmaniye, Adıyaman,Giresun, Gümüşhane, Trabzon, Rize gibi  yüksek riskli illerde kısıtlamalar devam ederken sadece Cumartesi günü sokağa çıkma yasağı kaldırıldı.

Valiliğimiz tarafından yapılan başta uyarılar olmak üzere denetim ve kontrollere uyulmaması köyde ve evlerdeki sohbetlerin aralıksız devam ederek salgının bittiği havası estirilerek bugünkü tablonun ortaya çıkmasını sağladı. Elbette bazı özel cenazelere katılanlara göz yumulması kongrelerde mesafe kurallarına uyulmamasıda tablonun ayrı bir belirtisidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklama ile yüksek riskli illerde yaşayan vatandaşlarımıza çok önemli bir mesaj verdi.”Kontrollü normalleşmeye başlıyoruz eski günlerimize  dönmek istiyorsanız uyarılara kurallara uyarak vaka sayılarının azalması için sabırla mücadeleyi sürdürmeniz gerekmektedir.” Diyerek herşey vatandaşlarımızın elinde  mesajını yineledi.

Önceki akşam,Haberlerde izledim…
Haber spikeri, İlköğretim okulu öğrencisi olan küçük bir kız çocuğuna mikrofon uzatıp soruyor;
-“Okullar açılıyor. Yüz yüze eğitim başlıyor. Ne düşünüyorsun? Okulun başlayacak olmasından dolayı heyecanlı mısın?”

-Küçük kız “Okulu tabii ki çok özledim” diyor önce…
Ardından da…
Ama salgın nedeniyle çok da endişe içinde olduğunu söylüyor.
Haber spikerinin “Neden endişelisin?” sorusu üzerine de şu cevabı veriyor;
-“ Evde bir kardeşim var. Kronik rahatsızlığı bulunuyor. Benim okuldan kapıp getireceğim virüs kardeşime bulaşırsa diye endişeleniyorum. Böyle bir şey olursa kendimi sorumlu hissederim. Hiç kimsenin benim yüzümden hasta olmasını istemem”
Valla ne yalan söyleyeyim…
Bu küçük kız çocuğunun söylediklerini duyunca içimden  “Bu ülkeyi yöneten insanlara,  şu 8 yaşındaki kız çocuğunun taşıdığı hassasiyeti ver.” diye dua etmek geçti…

 

İlginizi çekebilir

Değerleri Bilmek…

Değerleri Bilmek…

Tasarım | Fega Bilişim Teknolojileri