Paydaş olmak Demokrasinin en güzel tarafıdır…
Yani…
Kısaca yaşadığınız her şey…
Aslında hak ettiğinizdir!
***
Seçimlerde sandığa giden yurttaş, tuttuğu partiye  ve şahısa oy verir…
Cumhurbaşkanı,Milletvekili, Belediye Başkanı Meclis Üyeleri vs seçer…
O seçilenlere oy verenler…
O seçtiklerinin sevabına da günahına da ortaktır…
Ya sandığa gitmeyenler, seçmeyenler…
Onlar da seçilenler, onları destekleyenler kadar iyi çalışmadıkları, benimsemedikleri kişi ve zümrelerin yönetime gelmelerine…
Tembellikleri, yanlış stratejileri, kendilerini geliştirememeleri…
Doğrularını oy veren tüm seçmenlere yeterince anlatamadıkları için…
Yaşananların paydaşıdır!
***
Mesela…
Bir partiye oy veren…
Belediye başkanı, Milletvekili, Cumhurbaşkanı seçimi için oy kullananlar…
Yarın o verdiklerinden pişman olduğunda…
Nasıl hala paydaş kalacak diye düşünen olabilir…
Onlar da tam demokrasinin olmazsa olmazlarından olan, geri çağırma hakkının verilmemesi, bugüne kadar o hakkı istemediği için sorumludur…
***
Mesela…
Biz demokrasi içinde kalınsın diye oy verdik ama yönetim başka bir eksene kaydı…
O zaman da…
Hem o yanlışın oluşmasında katkın olduğu yeterince anlamadığın, tanımadığın, tanıyanların sesine kulak vermediğin için…
Hem de bu yanlışların karşısında; sorumluluk sahibi birey olarak bunun karşısına dikilmediğin için sorumlusun!
***
Mesela muhalefet…
Her olaydan sonra şunu söyler: “Biz anlattık ama anlamadılar dolayısıyla sorumlu biz değiliz!”…
Oysa doğru anlatamamışınız…
Yeterince çalışmamışınızdır…
Bu nedenle…
Sizi anlamayanların verdiği oylarla ortaya çıkan olumluluktan nasıl pay alıyorsanız…
Olumsuzluktan da hakkınıza düşeni almak durumundasınız!
***
Yani…
Ülkenin, beldenin yönetiminde yapılan her şey…
Her yanlışın her çalınan kuruşun…
Yapılan her zulmün…
Akan her damla gözyaşının sorumluluğundan ve vebalinden kimsenin kurtulma şansı yok!
Herkes ne kadarını hak etmişse…
Fazlasıyla yaşayacaktır…