Sonuç Ne Olacak!

Müteahhit “İnşaat maliyetleri belli değil. Yapacağım konutu kaça satacağım da belli değil. O yüzden fiyat istikrarı gelinceye kadar inşaat falan yapmıyorum” diyor ya…
Bakın bunu söylediğinde ne oluyor:
Demirci demir satamıyor betoncu beton…
Kalıpçılar-Sıvacılar iş alamıyor.
İnşaatta çalışan işçiler iş bulamıyor.

Bina yapılmadığı için, perdecisinden mobilyacısına, beyaz eşya satıcısından elektronik eşya satıcısına kadar herkes satş yapamıyor, mağdur oluyor.
Bir inşaat yapılmaması kısaca yüzlerce sektörü etkiliyor.
O yüzlerce sektör binlerce insanı besliyor.
Sonuç olarak: Tek bir inşaatın yapılmıyor olması, Halı satan tüccarın, aydınlatma malzemesi satan Elektrikçinin, temizlik malzemesi satan esnafın da olduğu ve ,burada isimlerini geçiremediğimiz binlerce insanın resmen canına okuyor…

   İnsanlık mı Bu!!

Sabahın kör karanlığında yatağından kalkan çocuklar, kabus gibi çöken kör karanlıkta iş yerlerine gitmeye çalışanlar, sabah yatağından kalktıklarında pencereden zifiri karanlıkla uyananlar.
Neden hala inat edilir anlamak mümkün değil!
Çekilen onca çilenin bonusu mübarek!
Vazgeçin artık şu saçma inadınızdan!
Vazgeçin artık şu anlamsız sabit saat uygulamasından!
Diğer ülkeler ne yapıyorsa yapın aynısını!
Onlardan daha akıllı mı olduğunuzu zannediyorsunuz?
Bu saçma uygulamayı yıllardır sürdürerek kendinizi zeki, onları geri zekalı falan mı zannediyorsunuz?
Bir şey söyleyeyim mi?
Değilsiniz!
İnsanlara her gününü,  kör karanlıkta başlatmaktan başka bir şey değil yaptığınız!

Kalkın bir sabah görün okula giden çocukların halini belki o zaman utanırsınız!

Kaybolan Değerler!

Toplumun çürümüşlük girdabına düştüğünü; anlata anlata deyim yerindeyse
“dilimde tüy bitti” dersem, haksız sayılmam!..
Bu köşenin müdavimleri iyi bilir!..
Öykülerle anlattım, köşe yazılarımda ifade etmeye çalıştım…
“Ekonomik sıkıntılar öyle veya böyle geçer ama ahlaki değerleri kaybettik mi
bir daha toparlanmak mümkün değil” dedim…

Ama dediğim gibi sesimi kimseye dinletemedim.

Osmanpaşa caddesi üzerinde Dershaneler Barbaros caddesi üzerindeki barlar..

Ordu’nun ahlaki ve asayiş gündemi bu iki sokakta belirleniyor dersek yanlış bir değerlendirme yapmamış oluruz diyorum.

Barbaros caddesi malum ”Barlar Sokağı”…

İki kadeh çeken belindeki silaha sarılıp birde nara atarak sağa sola ateş açıp elini kolunu sallayarak kaçıyor..

Polis geliyor işlem yapıyor ama ne yazık ki yarın veya bir başka akşam yine aynı filmi seyretmeye devam ediyoruz.

Sonrası malum…

Ne hikmetse bir türlü bu içkili yerler bu sokaktan taşınamadı..

Osmanpaşa  caddesi ise tam bir facia..

Yaklaşık 2-3 bin öğrencinin kurs gördüğü dershaneler sokağında ne hikmetse “Ahlak Dersleri” uygulamalardan kaldırılmış tam bir Ahlak erozyonu yaşanıyor..

Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri duyduklarını duymazdan gördüklerini görmezden geliyorsa bu işin altında elbette bir şeyler vardır diye düşünmüyor da değilim…

YERLİ  MALI TÜRK’ÜN MALI…

Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken’in,
“Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” nedeniyle yaptığı açıklamayı okuyunca,
“Ne günlere kaldık” diye acı acı gülümsedim…
“Paradan tasarruf yapmalı, tutumlu olmalıyız” diyen Palandöken’in bu sözlerinin,
bende bıraktığı hissiyatı, sizlerin de yaşadığını sanıyorum…
Emekli, işçi, memur, üretici ve küçük esnaf, velhasıl tüm dar gelirliler bu büyük enflasyon karşısında geçinebilmenin derdindeyken; nasıl “tasarruf” yapacak ve nasıl “tutumlu” olacak?..
Palandöken, Türkiye’nin en büyük esnaf teşkilatının başkanı ama çarşıdan pazardan haberi
yok galiba…

Pazar yerlerindeki  çöplerden vatandaşların sebze ve meyve topladığını birilerinin anlatması azlım yoksa oturduğu yerden ahkam kesmesi kolay tabi ki..

Nede olsa, Yerli Malı Türk’ün Malı…

Sahi Ne Olacak…

Asgari ücret açıklandı yüzde 50 oranında zam yapıldı.

Cumartesi günü sanayi sitesinde arkadaşlar çay ısmarladı sohbete başladık konu döndü dolaştı açıklanan asgari ücrete geldi.

Yıllardan beri  bir fabrikada çalışan  büyüğüm başladı anlatmaya..

İş yerinde 20’nin üzerinde çalışan olduğunu söyleyerek önceki gün açıklanan yeni asgari ücret rakamına sevinemediğini ifade etti.
İş yerinde işlerin eskisi gibi olmadığını, eskisi kadar sipariş alamadıklarını belirten okurumuz,” İş yeri sahibi işi zor döndürüyor. Bunu yakından biliyorum. Hatta geçenlerde asgari ücret 4000 TL’nin üzerinde belirlenirse bazı çalışanlarla yolunu ayırmak zorunda kalacağını söylemiş. Hal böyle olunca ben de açıklanan asgari ücrete gerçekten sevinemedim.”Dedi.
Asgari ücretin artmasıyla birlikte bir çok yerden işçi çıkartma olacağını tahmin ettiğini söyleyen okurumuz, kendisinin de böyle bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
Bu durumdaki işverenlere de kızamadığını ifade ederek “umarım asgari ücretin yükselmesinden kaynaklı işçi çıkarmaları olmaz. Yoksa karda kış’ta  bu insanlar işsiz vaziyette ne yaparlar? “Dedi.

  Laf Olsun,Torba Dolsun!

Sahi sayılı günler kalan 2022’ye hazırmıyız..

Ne var Kasım 2022’de?

Erken genel seçim…

‘Zamanında’ diyenler de biliyor tarihi…

Daha geç olmaz da, daha erken olabilir mi?

Zannetmem!

***

Seçim geliyor, gelmesine de…

Ordu bu seçime hazır mı?

Siyasetin başında olup, musluğunda başını tutanlara sorarsan hazır…

Hepsi ‘6-7’den aşağıya inmiyor…

Bu rakamı ifade eden il başkanlarını ya da milletvekillerini koyun bakalım dedikleri sıraya…

Nasıl ‘Küstümü” oynuyorlar…

Zira söylediklerinin ‘Atıcılık şampiyonasında’ derece yapacaklarını onlar da biliyor!

Mesela…

Laf olsun, moral (!) olsun!

Sonrada malum Torba dolsun!